Fransa’nın başkentini günlerce gezmeniz mümkün olmayabilir ama ayırabileceğiniz 3 günlük bir zaman en önemli yerleri görmek için yeterli olacaktır. Paris’te bulunduğumuz 3 gün içinde tecrübelerimizin size de bir Paris Gezi Rehberi olacağını düşünüyoruz.
Paris’te gezerken dikkatinizi çekecek birkaç önemli detayı paylaşmak isteriz:
# Rotanız dışında dolaşmamaya özen göstermenizi tavsiye ederiz. Paris Avrupa’nın en büyük metropollerinden biri ve göçmen nüfusu da her metropol gibi fazla. Hırsızlık, taşkınlık gibi olaylar başınıza gelebilir.
# Turistik bölgelerde size bir şeyler satmak isteyen özellikle’de canınızı sıkabilecek siyahi Fransızlar ile karşılaşabilirsiniz. Bizim parmaklarımıza doladıkları iplerden kurtulmak için baya bir çaba sarf etmiştik.
# Şehrin her bir tarafında metroda, müzede kurallara uymaya gayret gösterin. Fransızlar kurallar konusunda çok hassaslar, metroya biletiniz olduğu halde okutmadığınız için yüklü bir ceza kesmede cüretkarlar. Ayrıca pazartesi günlerine dikkat edin, müzeler kapalı olsa da kapıları açık olabiliyor. İçeriye girmeyiniz.
# Alışveriş yaparken kredi kartı kullanmanız faydalı olabilir, markette, restoranda kullanım oldukça yaygın zaten. Malum şehir oldukça pahalı, tatilin ortasında paranızın bitmesi hoş olmaz.
# Müze ziyaretlerinde fazlaca bulunacaksınız ki Paris bunun için müsait müze kartlarını sipariş edebilirsiniz. Gerçi fiyatlar pek uygun değil bakmak isterseniz Paris Museum Pass ve Paris Pass . İtiraf etmek gerekirse biz bu kartları edinmeyecek kadar pahalı bulduk.
# Sen Nehri’nde bir tura katılabilirsiniz. Belki de bunu Paris’i ilk defa keşfetmeden evvel yapabilirsiniz. Kente hakim olma açısından önemli bir detay olabilir.(14 Eur)
Paris Gezilecek Yerler
Paris’te gezilecek yerler Sen nehri boyunca ağırlıklı olarak sıralanır. Aşağıda müthiş bir icat olan google haritaların çevrimdışı da çalışabilen bir haritasını paylaşıyoruz. Telefonunuzu uçuş moduna alın, kentte gezerken bu haritaya tıklayın ve internetsiz gezin. Haritayı wifi bağlantısına eriştiğinizde telefonunuza kurmayın unutmayın. Detaylar için tıklayın.
Eiffel Kulesi
Yapımı 2 yılda tamamlanan kule tamamlandığında tarihler 1889 yılını gösteriyormuş. Şimdilerin Eiffel’i bir şehrin değil bir ülkenin, aşkın ve romantizmin de sembolü olup her gün binlerce fotoğrafın çekildiği bir yapıdır.
Baştan söylemek gerek Eiffel’i gördük, hadi bir dokunalım tırmanalım, tepeden Paris’i görelim derseniz şu şekilde açıklayalım. 2 katlı olan kuleden ilk kata çıkmak 16 Eur iken 2. kata çıkmak 25 Eur’ olarak fiyatlanmış. Maşallah diyoruz kendisine. Çok güzel bir kule olmuş, biz dokunduk ama çıkmadık tepesine. Eğer çıkma niyetiniz varsa online bilet almanızı tavsiye ederiz. Ticket tour eiffel
Louvre Müzesi
Bence Paris’in en önemli görülmesi gereken mekanı Louvre. Şu yukarıdaki teneke kuleyi boşverin diyoruz. Kuleyi gördünüz, hemen ön tarafındaki meydanda kalkan 3 tekerli motorlubisikletle bekleyen gençlere Louvre deyip istikametinizi belirleyin. Yürüyebilirsiniz de, uzak değil.
Louvre’ye giriş yapmak için kullanacağınız 2 bölüm var. Ana giriş Louvre Piramidini cepheden gören Tuileries Bahçeleri(Tuileries Garden) tarafından. Bahçeler 1564’te başlayıp,1871’de yakılan ve kraliyet evi olan Tuileries Sarayı’nın kalıntıları imiş. Salı günleri mekan kapalı küçük bir not.
Piramidi görüp yanına geldikten sonra türlü şirinlikler ile fotoğraf çektirmek serbest. Hemen yan tarafından kare ve onunde bir dikdörtgen bir yapıda olan Louvre’nin galerilerine doğru giriş yapıyorsunuz. Piramid’in hemen altına giriş yaptığınızda yürüyen merdivenlerden -2 nolu kata giriş yapıyorsunuz. Bu alanda kitaplık ve hediyelik eşyalar alabileceğiniz dükkan, elinizdeki çanta ve paltolarınızı koyabileceğiniz ücretsiz kilitli dolapları olan bir vestiyer odası var.
Biletinizi yine bu alandan alıyorsunuz. Otomatik makinelerden kredi kartınız ile alabilirsiniz. Son bilet fiyatı sitesinde yazan bilgiye göre 17.00 Eur. Louvre Online Bilet alabilirsiniz. Ziyaret ettiğimizde 15 Eur idi.
Primidin olduğu alanı arkanıza alıp hemen merdivenlerden -1 nolu kata çıkıyorsunuz. Sol tarafınızda 16.ve 17.yy Fransa dönemi heykelleri yer alırken, sağ tarafta Mısır sanat eserleri, islami sanat eserleri bulunur. Düz devam ettğinizde ise The Pavillon de I’Horloge (From palace to museum) bulunuyor.
Zemin katta ise Mısır, Yunan, Roma dönemi eserleri ile karşılaşıyorsunuz. En önemli sanat eserleri(en çok merak edilen) ise 1. katta bulunuyor. En önemliden kast ettiğimiz 1250-1850 yıllarını kapsayan resim eserlerinin de bulunduğu (evet Mona Lisa’da buna dahil) kırmızı renkle belirtmiş bölüm. Britanya, Amerika,İspanya ve Fransa’nın ressamlarının en değerli tabloları da yine burada yer alıyor. Yine bu bölümde ağzı açık bırakan dekoratif sanatlar salonu ( Decorative Arts) burada.
Bu ufacık alana bu koca müze ile çok şey sığdırabiliriz ama sadece Louvre içn Paris’e defalarca gidilir diyerek Louvre bölümünü noktalıyoruz. Ancak son olarak Louvre’de sergilenen yurdum topraklarından bir eseri paylaşalım:
Son olarak dünyanın en çok ziyaret edilen müzelerinden olan Louvre’nin ziyaretçi sayısı yıllık 10 milyonun üstündedir.
Catacombes – Paris Yer Altı Mezarlığı
Paris’in yer altı mezarlarına değinmeden olmaz. Catacombes Paris’teki binaların yapımında ullanılan kalker taşlarının bulunduğu bir taş ocağı imiş. Bu taş ocaklarına ulaşan galeriler ve tüneller onradan salgın hastalıkların yayılmasını engellemek maksadıyla mezarların bu alanlara nakledilmeye başlamasıyla yer altı mezarlarına dönüşmüş.
Zafer Takı (Arc De Triomphe)
Adına şarkılar yazılmış Champs – Elysees caddesinin başında yükselen ve Paris’in 12 caddesinin buluştuğu bir alanda kurulu yapının yapımına Napolyon’un emri ile 1806 yılında başlanmış ve otuz yılda tamamlanmış.
12 Eur ücret ödeyerek metro yer altı bağlantısından ulaşabilen takının çatısına ulaşmak için aşağıdaki görülen merdivenleri tırmanmak durumundasınız. Ama yukarıda sizi harika bir manzara karşılıyor olacak.
Conciergerie & Sainte Chapelle & Notre-Dame Katedrali
Dünyada bir çağı açıp diğer çağı kapatan bir olay bildiğiniz üzere Fransa’da başlamıştır ki adı Fransız İhtilalidir. Conciergerie devrim ile ilgili izlerin bulunduğu bir hapishane olmaktan öte fikirlerin hapsedildiği bir yapı olarak öne çıkıyor. Cite adasında Marie Antoinette(Fransa’nın kraliçesi), Danton, Robespierra’nın da hapsedildiği yerleri görebilir, hücreler arasında geçiş yapıp devrim ile ilgili bilgiler alabilirsiniz.
Yapım tarihi 13. yüzyıla uzanan Conciergerie, kraliyet sarayı olarak kullanılmış. Öyle etkileyici bir mimarisi var ki fotoğraflamamak için kendinizi tutmayınız. Salondan içeri girip üst kata çıktığınızda 1789’da başlayan ihtilal sonucunda hayatını kaybeden 2780 kişinin isimlerini salonda görüyorsunuz.
Conciergerie hemen yanında aşağıda fotoğrafını gördüğünüz heybetli yapı Adalet sarayı ve diğer ucunda ise Sainte Chapelle bulunuyor. Conciergerie dışından görüldüğü heybeti kadar içinde gördükleriniz ile bir hayal kırıklığı da yaratabilmesi muhtemel. Eğer biletinizi Saint Chapelle bileti ile kombinlediğiniz zaman toplam 15 Eur’a her iki mekanı da görebiliyorsunuz. Küçük bir tüyo da verelim, ilk önce Conciergerie tarafından biletinizi Şapel ile birlikte alın. Şapele geldiğinizde biletinizi gösterin ve sıra beklemeden içeri girin.
Şapel’e gelince, aslında burası hakkında çok bilgi edinmeden direkt giriş yapmanızı öneririm. Kısa da olsa biraz bilgi verelim hakkında. 1240 yılında IX. Louis’in emri ile yaptırılan şapele giriş için Adalet Sarayı’nın arka bahçesini kullanıyorsunuz. İçeri girdiğinizde vitraylar, renkli duvarlara işlenmiş betimlemelerden oldukça etkileceksiniz.
Son olarak nehrin ortasındaki Cite adasındaki başka bir sanat eseri olan Notre-Dame Katedrali’ni göreceksiniz. Onu popüler yapan Victor Hugo Notre Dame’ın Kamburu’nda anlattığı öykü olsa gerek. 1345’te tamamlanan yapının başlangıç tarihi 1163 yılına kadar uzanmış. Tabi bu arada eklemeler ve ilaveler ile büyümüş ve şimdiki haline ulaşmış. Girişin ücretsiz olduğu katedralin önünde oluşan kuyruklar her daim var, kulelere tırmanmak isterseniz de ayrıca bir ücret ödemeniz gerekiyor.
Nisan 2019’da 800 yıllık tarih çıkan yangın sonucu yandı. Tüm dünyada haber olan yangın sonucunda Notre Dame kuleleri dahil olmak üzere tüm çatısı yandı. Dünya bir eserini daha kaybetti. Paris Notre Dame Katedrali Yangını
Paris Sacre Coeur
Sacre Coeur manası ile kutsal kalp demek imiş. Prusya savaşında hayatını kaybedenlerin anısına ithaf edilen yapı Paris’in en yüksek tepesi olan Montmartre Tepesi’nde 1875 yılında inşaasına başlanmış. 1914’te kullanılmaya başlayan yapı görkemli mimarisi ve sahip olduğu manzarası ile oldukça turistik bir bölge oluvermiş. Özellikte merdivenlerinde ve çatısından çekilen fotoğraflar şehrin en çok fotoğraflanan alanlarından biri olsa gerek.
Montmartre Tepesi bölgenin önemli birkaç özelliğini daha barındırıyor. Buraya kadar gelmişken Sacre Coeur’u merdivenlere aşağıya doğru değilde sağına doğru yürüyün. Küçücük dar sokaklarda fotoğraflık küçücük kafeler, restoranlar, hediyelik eşya satan butik yerler mevcut. Picasso’dan Van Gogh’a bir çok mühim kişi buraları pek severmiş efenim. Hatta bir Dali müzesi bile var bu bölgede daliparis.com/
Buradan metroya dönüşünüzü Amelie’nin çalıştığı cafe olan Café des Deux Moulins tarafından yapmanızı tavsiye ederiz. Konumu . Cafenin hemen ucunda ise birçok yerde fotoğrafı ile karşılaştığınız kabare merkezi kırmızı değirmen Moulin Rouge var. Gelmişken görürsünüz, açıkçası yapılan gösteri bizim pek ilgimizi çekmediğinden pek tavsiye etmiyoruz. Lakin dışarıdan görsel bir tarafı var. Montmarte dediğimiz gibi bambaşka rehberi olan bir bölge. Sadece bölgeye yönelik rehber bir site bile mevcut montmartre-guide.com/
Lüksemburg Sarayı & Lüksemburg Bahçeleri
Şehrin nefes alan büyük parklarından olan Lüksemburg Bahçeleri mutlaka yürüyüş rotalarınızın içinde yer alacaktır. Cite Adasına yakın noktada bulunan bahçeleri Catacombes(yer altı mezarları) ile birleştirip yine aynı bahçede yer alan sarayı gördükten sonra Notre Dame Katedrali’ne doğru yönelebilirsiniz.
Sarayın yanında yer alan Odeon’u ve Pantheon‘u yürüyüş rotanıza katabilirsiniz. Pantheon Roma’daki Pantheon’a olan benzerliği ile dikkat çeker. 1744 yılında XV. Louis tarafından yapımına başlanmıştır.
Orsay Müzesi
Orsay Müzesi içindeki ihtişamı hemen nehrin karşısındaki Louvre’ye kaptırsa da Paris’in öde gelen müzelerinden bir tanesi. Tren Garı olarak inşa edilen yapıda Von Gogh’dan Monet’e büyük bir arşiv var. Osman Hamdi’yi burada görürseniz şaşırmayın efendim. Paris o kadar çok müzeye evsahipliği yapıyor ki tekrar tekrar ziyaret etseniz bitiremezsiniz deyip burada nokta koymakta fayda var.
Paris Diğer Gezilecek Yerler
Müze demişken geriye kalan en önemlileri şöyle, La Cinematheque Française, Rodin, Orangerie, Picasso, Centre Pompidou. Tabi bu kadar yere ne para ne zaman yetebilir, ikisi de mevcutsa zihinleri zenginleştirin efendim.
Sona yaklaşırken Paris’in bundan çok daha fazlasını barındırdığını söylemekte fayda var. Bunlardan birisi de Paris’in dışında kalan büyük oyun parkı Disneyland. Yanınızda sevimli dostlarınız varsa mutlaka online bilet almanızı önerirken pekte ucuz bir maliyet olmayacağını hatırlatalım. Disneyland’a ulaşım direkt hava alanından Rossybus otobüsleri ile ve şehir içinden Bercy terminalinden yapılmakta. Ulaşım ve şehir rehberi bilgileri için mutlaka buradan notlarımıza bakın.
Yukarıdaki resimde görülen ikonik yapı Sindirella Sarayı 1992’de misafirlerini kabul etmeye başlamış. Disneyland parkları dünyada Los Angeles, Orlando,Tokyo ve Paris ile büyümeye devam etmiş.
Şehrin dışında kalan diğer bir nokta ise Versay Sarayı. 1661’de Av köşkü olarak yapımına başlanmış ve sonrasında 2300 odalı Avrupa’nın en büyük ünvanına sahip 6 Hektarı aşan büyüklüğüne sahip Fransa Krallarının malikanesi. Bizim programımız yetmedi fakat muhtemelen harcayacağımız bir günümüz daha olsa idi burayı ziyaret ederdik.
Paris ile anlatacaklarımız bu kadar değil tabi ki.Konaklama,ulaşım ve yemek notlarımız : Paris Gezi Rehberi
Bonus olarak Paris yeraltı mezarlarındaki 4 saat mahrumiyet maceramızı okuyun : Catacombes
keşfetmeniz için sizleri bekliyor. Eğer bizim gibi Paris’ten Strasbourg, Obernai, Colmar, Turckheim, Mulhouse ve Basel turu yapmak isterseniz şehirlerin isimlerine tıklayın.
CengizSelcuk.com’ u Takip Edin :
Abonelik Formu :
6 Comments
Love how “Grenouilles” (Montmartre) looked from the outside! 🙂 Cheers!
Cheers!
Let me add one more activity to the fantastic list you have drawn out in your blog- a midnight stroll at Champs Elysees. Love the pictures and the detailed description of the places
I glad for your interest. Best Wishes.
Kaleminize sağlık. Umarım bir gün yolumuz buralara düşer ve bu notlara tekrar bakmak nasip olur 🙂
Teşekkürler. En kısa zamanda dileklerimiz ile.