Paris’in alt kısmı (toprağın altı) Paris’teki yapıların yapımında kullanılan sarı kalker ocaklarına ait tüneller ile doludur. 17.yüzyılın sonlarında ortaya çıkan salgın sonucunda bu ocaklar mezarlık olarak kullanılmıştır. Paris Yer Altı Mezarlığı (Catacombes)olarak bilinen bu tüneller şimdi turistleri ağırlar.
Peki Katakombu olarak bilinen bu tünellerde İki Fransız, iki Türk ve iki Amerikalı 2017’nin Ekim ayında 4 saat nasıl mahsur kaldı ? Gelin başımızdan geçen trajikomik olaya bakalım:)
Fıkra gibi değil mi ? Her şey Pazar günü rotamızda yer alan Paris Catacombes’i görme isteğimiz ile başladı. Pazar günü şu aşağıdaki videodaki sıranın en sonunda kendimizi görünce burada önemli bir şey var ve görmeliyiz arzusu çok ağır basmıştı. Acaba yer altı mezarlarında nasıl bir ortam vardı ? Nasıl bir şey ile karşılaşacaktık ?
Paris yer altı mezarlarının fotoğraflarını ve hikayesini okuyup öğrenmiştik fakat görsel olarak karşılaşacağımız deneyim hiç bir zaman aynı tadı veremezdi. Çok fazla vakit kaybetmemek adına planımızı değiştirip ertesi gün uğramaya karar verdik.
Paris Yeraltı Mezarlığı – Catacombes Nedir ?
Yazının konusu paris yeraltı mezarlığı olunca biraz bilgi vermek mantıklı olacaktır. Burası Paris’teki binaların yapımında kullanılan sarı kalker taşının çıkarıldığı eski bir taş ocağı imiş. Paris’in altı bu taş ocaklarına ait tüneller ve galeriler ile kaplıdır ve günümüzde ancak 2 km’lik kısmı ziyarete açıktır. Bu kısımlar ise taş ocağı değil yeraltı mezarlığı olarak düzenlenmiş yerler olarak öne çıkıyor. Buraya geldiğiniz zaman yüzlerce kemikten oluşan toplu bir mezarlığın içine girmiş oluyorsunuz.
Yeterince ürpertici değil mi ? Peki taş ocakları nasıl mezarlığa dönüşmüş ? 1785 yılında salgın hastalıklar nedeni ile artan şikayetler mezarlıkların bunun sebebi olduğu şeklinde yorumlanmış. Mezarlıklar boşaltılıp yer altındaki taş ocaklarına alınmış. İşte Paris’te romantik ve sanat karelerinden farklı bir şey görmek isterseniz Catacombes bunun için ideal olabilir. Konumu
http://www.catacombes.paris.fr/
Ve Pazartesi. Oradayız.
Pazartesi günü Paris’in meşhur katedralini gördükten sonra rotamızı Paris Yeraltı Mezarlığı Catacombes’e çevirdik. 9 Ekim Pazartesi günü olağanüstü bir şey oldu. Catacombes’e geldiğimizde kapısında uzun kuyrukları göremedik ama kapısının açık olduğunu gördük. Herhalde dün yoğun turist grupları vardı hafta sonu olduğu için, işte çok şanslıyız bugün kimse yokmuş kanısıyla kapıya doğru yöneldik. Hatta önümüzde iki kişi bizden evvel içeri girmişti bile.
İçeri girdiğimizde önden giren iki kişi etrafa bakınıyordu. Bizde etrafta konuşacak ve bilet alıp içeriye girmek için birilerini aradık, 15 dakika boyunca açık kapıdan kimse içeri girmedi. Sonrasında şu aşağıya doğru inen merdivenlerden aşağıda kimse var mı diye önden adım attık Bir de ne görelim ? Aşağıdaki mezarlara giriş kapısında etrafa bakınan 2 kişi daha var. Fransızca bir şeyler konuşup duvarlardaki fotoğraflara bakmakla meşguldüler. Büyük ihtimal ile yukarıda biraz bekleyip bizim gibi aşağı inmiş olmalılardı.
Hemen köşede uzun koridorlarını gördüğümüz Catacombes ışıklandırılmış haliyle bizi davet etti ve içeriye doğru yürümeye başladık. Korktuk ama koridorlar ışıkla aydınlatılmıştı. Sonrada farketttik ki arkamızdan 2 Amerikalı ve hemen onun arkasında da 2 Fransız turist biz takibe başlamıştı bile.
Yaklaşık 20 dakika boyunca nereye gittiğimizin farkında olmadan yürümeye devam ettik. Bir taraftan yürüyor diğer taraftan biraz da korkuyorduk, etrafta kimse yoktu ve karşımıza aniden bir şey çıksa çok korkacağımız garantiydi.
Labirentte dolambaçlı koridorlar sona erdiğinde demir parmaklıklı farklı bir geçiş alanına ulaştık ama kapalıydı. Yapacak bir şey yoktu ve geri dönmeye başladık. Geldiğimiz koridordan geri dönerken yolda Fransız ve Amerikalı turistlere kapalı olduğunu söyledik ve hızlıca oradan ayrılmak üzere giriş kapısına yöneldik.
Girdiğimiz kapıya geldiğimizde bizi farklı bir sürpriz karşıladı. Kapı kapatılmıştı ve etrafta kimse yoktu. Peşimizden gelen Amerikalı turistleri sürpriz diyerek karşıladık, ardından da aynı sürpriz ile Fransız turistler karşılaştı. Kapıyı açmak için Amerikalı turistler Hector ile Morgan anahtar aramaya biz kapıya vurup sesimizi duyurmaya Fransız çift ise polise ulaşmaya çalışıyordu.
Kapıdan kimseye sesimizi duyuramayınca Fransız çifte ne yaptıklarını sorduk, polislere ulaştıklarını ve durumu bildirdiklerini söylediler. Beklemekten başka bir çaremiz yoktu, Hector dolapları karıştırıyor, bir yerlerde anahtar arıyordu. Dolabın birinden sandalye ve iskemle buldu. dönüşümlü olarak oturmaya ve beklemeye devam ettik.
Bu sırada yakın arkadaşlarımıza durumu anlattığımızda herkes şaka yaptığımızı düşünüp yazdıklarımıza kahkaha efektleri ile döndüler, daha sonra kapılar açılmayıp iş ciddiye bindiğinde arkadaşlarımız da panik yapmaya başladılar. İlk etapta Catacombes’te mahsur kalan gençlerin haberleri paylaşılırken sonradan twitter’da yardım etmeleri için twit attılar.
ilk değilmişiz. 2017 de de mahsur kalanlar olmuş. Biz 4 saat ile kurtulduğumuz için şanslıyız.ilgili haber : https://www.theguardian.com/world/2017
Daha fazla bekleyemeyip ki 1 saati geçmişti, eşimle Türk Konsolosluğunu aramaya karar verdik. Türk Konsolosluğu öğle arasında olduğunda başarılı olamadık, ardından 7-24 çağrı merkezi açık olan Türk Dışişlerinin çağrı merkezini aradık.
* Merhaba, doğru mu arıyorum emin değilim ama yardıma ihtiyacımız var. Paris’te yer altı mezarlarında mahsur kaldık.
*Kaç kişisiniz ?
* 6 Kişiyiz. 2 Fransız ve 2 Amerikalı turist ile birlikte. (sonra durumu anlattıktan sonra kayıt alıp Paris’teki elçiliğe durumu ileteceğini söyleyrek kapattı)
20 dakika sonra elçilikten arandım. Tam olarak nerede olduğumu sordular, kimlik bilgilerimi alıp Polis’e durumu bildirceklerini söylediler. Telefonu kapattıktan sonra odadaki diğer arkadaşlara durumu ilettim. Bu sayede farklı bir kanaldan daha mahrumiyetimizi aktarmış olmuştuk.
Diğer taraftan boş durmuyor Fransız çiftte telefon ile görüşmelerini sürdürmeye devam ediyorlardı. Bu sırada dış kapıya gelen turistler kapıya vurup açık mı değil mi diye kontrol ederlerlerken yardım taleplerimizi bağırdığımızda korkup kaçıyorlardı. Sonuçta yer altı mezarlarının kapısındalardı içerden dışarıya çıkmak isteyen hortlaklar olabilirdi 🙂
Bu arada Elçilikten görevli tekrar aradı polislere ulaştığını beklememiz gerektiğini polislere başka bir ihbar daha olduğunu ve ilgilendiklerini söylediler. Eğer polis gelmezse tekrar bize ulaşın diyerek telefonu kapattı.
Dakikalar dakikaları kovalıyor ama kimse bizi kurtarmaya gelmiyordu. Çantamızdaki bisküvileri birbirimize ikram edip beklemeye devam ettik. Bu sırada Hector bir kağıt ve kalem buldu masadan ve yardım isteğini kağıda yazıp kapıya vuranlara kapı altından uzatmaya başladı. Gelen turistler yine korkup kaçmaya başlamışlardı ki bir tanesi kağıdı aldı ve iyi misiniz diye bağırdı. Durumu konuşmaya başladık ve bize yardımcı olmak için Polis ile döneceğini belirtti.
Saat 12:00 de girdiğimiz müze de saatler 15:00’i gösteriyordu ki turistler ile iletişim kapı altından kağıt ile iletişimimiz devam ediyordu.Sonra Polis olay yerine ulaştı. Polis kendi kağıdına not yazıp içeriye uzattı. Kağıtta kaç kişisiniz şeklinde bir soru ile karşılaştık. Yanıt verdikten sonra anahtarı arıyoruz, sizi kurtaracağız notunu ilettiler.
Saat 16:00’ya yaklaşırken kapı anahtarı bulundu ve polisler içeri girdi. Polis normal anahtar ile kapıyı açtı. Biz özgürlüğümüze kavuşurken onlar bizleri görünce şaşkınlıkları gizleyemeyerek buraya nasıl girdiğimizi, pazartesi buranın kapalı olduğunu aktarırken biz kapının ardına kadar açık olduğunu ve kimseyi görmediğimizi ardından kapının üstümüze kilitlendiğini söyledik. Ardından kimlik ve pasaport bilgilerimizi alan polis hangi otelde kaldığımızı not ederek bir özür bile dilemeden çıkabilirsiniz dedi.
Kapıdan çıktığımızda meraklı turistler ile bekleyen bir kalabalık oluşmuştu. Videoya çekenler, orada nasıl kaldığımızı soranlara resmi açıklamamızı yaptık ardından elimiz ayağımız titrer halde köşedeki restorana sıcak bir şeyler içmek için oradan uzaklaştık.
Paris neden mutlu etmez cevabının bizdeki karşılığından biri de bu oldu. Dahası da var mı ? Başka bir şey de oldu mu derseniz Tabiki de oldu . Paris sürprizlere gebe. Les Catacombes De Paris Paris’ten nefret etmemizi gerektiren bir tecrübe oldu.
Son olarak aşağıda 2017 yılında burada çevrilmiş bir film. Allah’tan izleyip oraya inmemişiz. Aşağıda fragmanına göz atabilirsiniz. Catacombs 2007
CengizSelcuk.com’ u Takip Edin :
Abonelik Formu :
6 Comments
Ben Pariste topu topu 4 saatligine gecirmistim. Bu yazinizdan sonra sanirim Parise bir kez daha gitmem gerekecek gibi gozukuyor.
Pazartesi günlerini tercih etmeyin, olur da tercih edersiniz Catacombes’e gitmeyiniz 🙂
Teşekkürler.
buyuk bir ihtimalle haftasonu olur. catacombes gibi degisik yerleri gezmeyi seviyorum. Paris denilince akla ilk gelen mekan degil cunku.
Erken vakitte buraya gitmenizi öneririz.İçeriye giriş sınırlı sayıda olduğundan uzun kuyruklar oluşuyor.
cengiz ipuclari icin cok tesekkurler
Wicked