Nemrut Dağı Adıyaman’ın Kahta illçesine bağlı 2150 metre yükseklikte olan bir gizemi hala devam eden bir dağdır. Nemrut’u önemli yapan unsur 2000 yıl öncesine dayanan uygarlık olan Kommagene Krallığı‘nın bölgede kurulmuş olması ve kral mezarlarının da dağın zirvesinde bulunmasıdır. Nemrut Dağı Tümülüsü 1986 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.
M.Ö. 34. yılda krallığın en önemli lideri olan Kommagene Kralı I. Antiochhus emretti. Benim mezarımı Nemrut’un zirvesine yapın. Kral bu emri vermeden şunu da ilan etti : “Buraya öyle bir anıt dikeceğim ki, ben öldükten uzun uzun yıllar sonra bile beni ziyaret etmeye gelecek bir sürü insan olacak. “
Antiochus geleceği mi gördü bilinmez Hz. İsa’nın daha dünyaya gelip ilahi bir dinin olmadığı coğrafyada hüküm süren Komagene Krallığı doğusunda Pers batısında Roma baskısı ile sıkışmıştı. Annesi Yunan babası Pers olan Antiochus ikili ilişkileri çok iyi yönetse de kendisinden sonra Kommagene Roma’ya bağlanmıştır.
Kommagene Krallığı’na ait Nemrut ile ilgili bilgiler 1960 yılında Ara Güler‘in bölgeyi fotoğraflaması ile başlar. Der Stern isimli dergi için katırla bir yolculuğa çıkan Güler’in makinası Nemrut’u ilk kez fotoğraflamıştır. Tıpkı Aprodisias gibi Nemrut’un keşfi de Ara Güler sayesinde olmuştur. Ara Güler’in o zamanki Nemrut Fotoğrafları görmek için: Ara Güler Nemrut 1960
Nemrut’ta Gündoğumu Hikayesi
Bir gün öncesi akşamından rehberimiz Suphi duyurusunu yaptı : Yarın Nemrut’a kimler geliyor? Hemen katılımcıların isimlerini topladı ve “gece 2:30 da uyandırma ve 2:40’da servis kapıda hazır olacak. ” duyurusunu yaptı.
Nemrut Tümülüsü’nü ziyaret ettiğimiz tarih itibari ile güneşin 05:30’de doğduğunu ve otelimizden yolun 83km olduğunu görünce gece vakti yollara düşmekten başka çare olmadığını görüyoruz.
Arabanız ile Nemrut Dağı’na ulaşmak için öncellikle Adıyaman Kahta ilçesine ulaşmanız ardından Nemrut Dağ Hizmet Bölgesine ulaşmanız gerekiyor. Burada aracınızı park edebileceğiniz yerler mevcut. Servis aracımız bizi de bu bölgeye getirdikten sonra gecenin ayazında koşar adım Hizmet bölgesindeki tesise yöneldik.
2150 metre yükseklikte yer alan tümülüse ulaşmak için son dakikaları tesiste çay içerek geçirdik. Tesiste battaniye kiralama ve hediyelik eşya satan bir dükkanda bulunuyor. Biz hava çok soğuk olduğu için ayrıca battaniye kiraladık. (10 TL-2019)
Tesisten çıkar çıkmaz zirveye hareket eden minibüslere geçiyorsunuz. Bu minibüsler zirveye çokda yakın olmayan bir noktaya kadar sizi getiriyorlar.(5 TL-2019) Gün doğumuna yakın bir zamanda inanılmaz sert ve soğuk esen rüzgara karşı önce basamaklardan oluşan bir patikadan sonradan da yolun kayalık ve çakıl taşlarına dönüştüğü yoldan tırmanış gerçekleştiriyorsunuz.
Burada uyarmakta fayda var. Yol engelebeli ve sabah gündoğumu için çocuklar ve yaşlılar zorlanabilirler. Bence küçük çocuklar ve yaşlılar için sadece zor değil tehlikeli de. 1 Mayıs tarihinde hala zirve de kar vardı. Ayrıca Nemrut Dağı’na gündoğumu için otellerden veya tur şirketlerinden destek almanız faydalı olabilir. Çünkü gecenin aşırı tenha saatlerinde buraya çıkacaksanız kendinizi güvende hissedersiniz.
Saat 05:00’e doğru nihayet zirveye vardık ve yüzünü güneşe dönen devasal tanrılar ile birlikte sunak tarafında dizildik. Herkesin birbirine yakın durup soğuktan korunmaya çalıştığı yerde güneş yavaş yavaş belirmeye başladı.
Yıllardır süregelen bir ritüel gibi güneşi elimizde kameralar ile karşıladık. Güneşin doğduğu mutlaka çok güzel yerler vardır dünya üzerinde ama 2150 metrede soğuğa karşı üstümüzde battaniyeler ile beklemek bambaşkaydı.
Ülkemizde bu denli güzellikler varken tavsiyemiz bu deneyimi mutlaka yaşayın. Hatta ölmeden önce yapılacak 100 aktivitenin içine bunu da ekleyin.
Tümülüsün detaylarını aşağıda detaylı bir şekilde bahsedeceğim. Buraya gündoğumu gibi günbatımı içinde Nemrut Dağı’na gelebilirsiniz. Tümülüsün diğer tarafında da aynı Komagene heykelleri aynı sırada sıralanıyor. Yani hem gündoğumu hem de günbatımını yad edebilirsiniz. Bunun nedeni ise ülkesinin bir tarafı Pers’lere diğer tarafı ise Roma’ya bakmaktadır. (Doğu-Batı). Bu şekilde kendisini Tanrılar ile el sıkışırken resmetmiş ve ülkesine de kendisine dokunulmaması mesajını vermiştir.
Ayrıca Kral Antiochus burayı tasarlarken ülkesini korumak adına kendisini de tanrılaştırmıştır. Tümülüsün önünde sırasıyla kendisi, annesi, Tanrı Zeus, Apollon ve Hermesin yanı sıra Pers simgeleri kartal ve aslan heykelleri resmetmiştir. Mesaj şu ” Burası tanrıların yurdudur”
Buraya ölümünden sonra gelenler hemen önünde yer alan “Altar”da (sunak) onun doğumgününü ve ölümgününü anan ayinler yapmışlardır.
Şimdilerde ise yazının başında bahsettiğim Tanrı-Kral Antiochus’un kehaneti mi tutuyor bilinmez 1987 yılında UNESCO Dünya Mirasına alınan Nemrut Dağı’nda nerdeyse her sabah ve akşam bir ritüel oluşuyor.
Kommagene Krallığı Hakkında
Kommagene Krallığı (MÖ:163-MS:72) arasında hüküm sürmüştür. Şimdiki Adıyaman, Kahramanmaraş ile Gaziantep illerini içine alan coğrafyaya hakim olan kırallığın başkenti Samosata’dır. Başkent’in Atatürk Barajı ile sular altında kaldığını belirtelim.
Kommagene ismi Gen Topluluğu anlamına gelmektedir. İskender’in ülkesinin dağılmasından sonra Asur’lular ile mücadelesinden sonra bağımsızlığını kazanmıştır. Özellikle komşu imparatorluklar ile iyi geçinerek varlığını uzunca bir süre koruyan Kommagene Krallarının asıl amaçlarından biri de doğu-batı sentezli bir inanç kuramı kurarak kendilerini de bunun içine yerleştirmekti denilebilir. Bu sayede hükümdarlığını bir inanç sistemi içine sokmak istemiş olabilirler.
2000 yılı aşkın süre evvel bölgede hakim olan Kommagene’nin en önemli hükümdarlarından Mithradates, yukarıda anlattığım amaç için çalışmıştır. Tanrılar ile tokalaşma sahnelerinin resmedildiği taş tabletlerden bunu anlıyoruz.
Kommagene Krallığı stratejik bir noktada bulunuyordu. Doğu ile batı arasında ticaret yolları üstünde yer alan krallık ticaret merkezine dönüşmüştü. Düşman devletler ile dost ilişkiler kuran krallıkta ticaret sayesinde kısa sürede zenginleşmiştir.
Krallığın diğer önemli hükümdarı ise Mithradates’in oğlu Antiochus’tu. Annesi İskender soyundan gelen Leodike, babası Pers kralı 1. Darius’a uzanan soyundan gelen Mithradates’ti. Doğu-Batı arasında köprü olmasını kolaylaştıran bu evlilik ona krallığın en parlak dönemini yaşamasına yol açtı.
Antiochus kızını da Part prensi ile evlendirerek ikili ilişkileri ilerletse de ölümünden sonra yerine gelen 2.Mithridates onun kadar başarılı olamadı. M.S. 20’li yıllardan sonra bölgede egemenliğini arttıran Romalılar 72.de ülkeyi istila ederek krallığa son vermiştir.
Kommagene Krallığı’ndan Kalan Eserler
Kommagene Krallığının başkenti Samosata sular altında kalırken, başta Nemrut Dağı milli parkını oluşturan Nemrut Dağı Tümülüsü, Karakuş Tümülüsü, Arsameia Antik Kenti ile kabartma taş levhalar geriye kalan eserlerdir.
Komagene Heykelleri (Tümülüsü)
Gerek Helenistik dönemde gerekse sonrasında Anadolu’nun birçok noktasında yüksek tepelerde, zirvelerde tapınaklara ve mezar odalarının bulunduğu tümülüslere rastlarız. İnsanlar eskiden tanrıların yükseklerde olduğunu ve onlarla iletişim kurmak için yükseklerde olmak gerektiğini düşünmüşlerdir. Nemrut Dağı Heykelleri de bu düşüncenin bir ürünü olarak bir mezar odası ile ona bağlı bir tapınağın ögelerinden biridir.
Yukarıdan hareketle ilahi dinler öncesi inançlarda akrapollerde bu duruma çok rastlarız. İşte Kommagene Kralları‘nda başlıca sebeplerinden biri de bu olsa gerek. Hem kendilerini Tanrılara yakın hisettmek onların yanında yer almak ve kendilerini tanrılaştırmak. Kralı Tanrı olan bir devlete kim saldırabilir? bu da bir korunma şekli olsa gerek.
Nemrut Dağı Tümülüsü Nemrut Dağı’nın zirvesinde 3 farklı terastan oluşan bir mezar konseptidir. Aşağıda Rehber Zerrin Sapmaz’ın çalışmasından bir kesit bulunmaktadır.
Tümülüsün doğu ve batısında birbirinin aynısı olan tahtında kurulu mitolojik tanrılar ile Kommagene Kralı Antiochus ve annesi’nin devasal heykelleri bulunur.
Antiochus’un mezarını kaplayan kırma taşlar tümülüsü tamamen kaplamıştır. Tümülüs yıllarca açılmadığı için açıldığında zarar gelecek korkusu ile dokunulmamıştır. Mezar odalarında sadece Antiochus değil babası ve dini liderlerininde gömülü olduğu düşünülmektedir. Yapılan incelemelerde mezar odasına giriş Romalıların tehlike arz etmeye başlamasından dolayı gizlenmiştir. Komagene heykellerinin birinin altından girişi olduğu düşünülmektedir.
Tümülüsün doğu ve batı terasında tahtların üzerine oturtulmuş 5 adet heykel bulunmaktadır. Nemrut Heykelleri olarak bilinen ve tahtlarında oturan bu heykellerin her biri 7 ton ağırlığa ulaşabilmektedir. İnsan düşünmeden edemiyor. Bu heykeller nasıl yapıldı ve buraya getirildi? Ne kadar zamanda yapıldı ? Düşününce Komagene Krallarının ciddi anlamda sıradışı karakterlere sahip olduklarını anlıyoruz.
Doğu ve Batı Teraslardaki heykellere hem Grek hem de Pers dilinde isimler vermişlerdir.
Heykeller sırası ile Aslan, Kartal, Antiochus, Leodike Tyche, Zeus, Apollon, Herakles,Kartal ve Aslan’dır. Aslan yeryüzündeki tanrı gücünü simgelerken kartal ise gökyüzünü simgeler. Kral Tanrı Antiochus, Annesi Tanrıça Thea, 12 Olimpos Tanrısından Baş Tanrı Zeus, Zeus’un oğlu müziğin,şiirin,sanatın güneş ve ateşin tanrısı Apollon, haberci tanrı Herakles.
Batı terastada aynı heykeller bulunurken kuzey terasta farklı bir şekilde dizayn edilmiştir. Doğu terasında bir de sunak bulunur.Batı terasında ise aslanlı Horoskop ile Antiochus’un tanrılar ile selamlaşmasını gösteren kabartma vardır.
Kabartma Aslan Horoskobu
Tümülüsün batısında yer alan kabartma aslanı aslında biz hiç göremedik çünkü koruma amacıyla bölgedeki restorasyon evine taşındığını öğreniyoruz. Lakin öyküsü gerçekten çok manalı. Yeryüzünün ilk Horsokobu olma özellğini taşıyan kabartma Komagenelilerin astronomide hatrı sayılır bir yerde olduğunu gösteriyor.
Kabartma üzerinde aslan figüründe 19 yıldız ve Mars, Jüpiter ve Merkür resmedilmiş. Bazı tarihçiler eski bir Helen inancında seçkin ölümlüler tanrılar arasına alınır ve insanlara ışık saçtıklarını belirterek bu yıldızların da Kralları simgeleyebileceğini düşünmüşlerdir. Gezegenler ise tümülüsteki 3 tanrıyı. Aslan’ın boynundaki hilal ise Krallığı.
Tümülüs ile son cümleleri Kral Antiochus’un vasiyeti ile bitirelim : “”Ata hükümdarlığını devraldığım zaman, dindarlığımın bir sonucu olarak, tahtıma bağlı krallığı tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Zamanın akışı içinde her kim, bu kanunu ve bize ibadeti korur ve sürdürürse, benim hayır dualarımla anılacaktır. Tüm rahmetli atalar ve tanrılar ondan razı olsun. Her kim ki, bu düzenin kutsal geçerliliğini bozar ya da zarar verir, ya da gerçek anlamını değiştirmeye yeltenirse, yalnız kendisi değil, aynı zamanda tüm soyu rahmetli atalarımın ve tanrıların hışmına uğrasın”
Karakuş Tümülüsü
İsmini tepede bulunan sütun üzerindeki kartal simgesinden alan Karakuş tümülüsü Komagene Krallarının kadınlarına adanmıştır.Anıt mezar maalesef ki tahrip edilerek hazine kaçakçıları tarafından dinamit patlatılmıştır. İçinden nelerin çalındığını tam olarak bilemiyoruz ama bu memleketin başına ne geldiyse çabuk zengin olmak hayalleri yüzünden geldi diyoruz.
II.Mitradates tarafından annesi ve kız kardeşi için yaptırmış olduğu timülüste bir de aslan heykeli bulunur. Aslan heykeli de kaçakçılar tarafından görütülmek istense de bir noktaya kadar hareket ettirilip bırakılmıştır. Ne yazık ki onun da bir bölümü tahrip edilmiş durumdadır. Güneydeki sütun üzerinde kartal, doğudaki sütunlarda aslan ve boğa batıdaki sütun üstünde ise kral ve kızkardeşinin tokalaşma kabartması vardır. Karakuş Tümülüsü Nemrut dağına cephe farklı yerde bulunmaktadır. Nemrut dağı milli parkı içinde yer alan yapı konumu
Arsameia Ören Yeri
Krallığın yazlık yönetiminin yapıldığı başkenti olarak bilinen Arsameia’da Apollon – Mithras’ın tokalaşma sahnesinin olduğu kabartma vardır. 2 mağaranın olduğu dehlizde anadolunun en büyük grekçe yazıtı bulunmuştur. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır.Konumu
Adıyaman Cendere Köprüsü
Gezimiz sırasında gördüğümüz güzelliklerden biri de Cendere Köprüsüydü. Septimis Severus tarafından yapılan bu güzel köprüde eşi kendi ve oğulları adına 4 sütun dikilmiş.7 metre genişliğinde ve 120 metre uzunluğundaki köprünün yüksekliği 30 metredir.
Septimis Severus York şehrini ziyaretinde ölünce çıkan taht kavgaları sonucunda kardeşi Geta’yı öldürten Caracalla, Roma’nın en eli kanlı imparatoru olmuştur. Sadece onu öldürtmek ile kalmayıp destekçilerini de bir bir ölüm emrini veren Caracalla aynı zamanda Gata adına yapılan ne varsa yıktırmıştır. İşte Cendere köprüsündeki sütunlardan birinin de yıkılması bu döneme rastlar. Caracalla ise 217 yılındaki Harran’daki suikast sonucu öldürülmüştür.
Bu kadar çok Nemrut’tan bahsetmiş iken Göbeklitepe’den bahsetmemek olmaz. Eğer buradalarda iseniz Gaziantep veya Göbeklitepe’ye uğrayabilirsiniz. Aşağıda bu yazının kısa bir videosu bulunuyor. İzleyebilirsiniz veyahut aşağıdaki alternatif gezi rotaları ile gezinizi genişletebilirsiniz.
Göbeklitepe Dinlerin Çöküşü
Gaziantep Gezi Rehberi
Halfeti Gezilecek Yerler
Umarım notlarımızı beğenmişsinizdir. Aşağıdaki kanallardan bizi takip edersiniz pek memnun oluruz.
CengizSelcuk.com’ u Takip Edin :
Abonelik Formu :
8 Comments
Çabuk zengin olma hayalleri (hatta gerçekleri) insanlığın başına gelen kötülüklerin anası gibi değil mi? Maalesef…
Ellerinize sağlık Cengiz Bey.
Battaniye kiralama işi de ilginçmiş 🙂
Çok teşekkürler🙏
greetings from Italy
👍👏👏
A most fascinating trip, even when it cannot be in person. Thank you.
🙏
Burayı çok merak ediyorum, bir türlü kısmet olmadı. bu bahar belki 🙂
Biz Hatay’dan başlayıp Mardin’e uzanan bir tura katılmıştık. Dönüş yolunda burayı da görmüştük. Turla seyahat pek tercihimiz olmasada bu kadar kısa sürede bu kadar çok yer görmek mümkün olmazdı sanırım. Umarım en kısa zamanda gündoğumunu veya batımını görebilirsiniz.