Güneş’in batışını bir tanrı gözü ile görmek isterseniz, uygun olunacak en güzel yer Assos olur kanımca. Assos Gezilecek Yerler arasında Assos Antik Kenti, Assos Antik Limanı, plajları ve Behram Köyü ile Kazdağları bulunuyor.
Assos’ta Özetle;
# Sabah denizde berrak sular ile yüzerek güne başlayabilir,
#Akşama doğru Behram Köyü’nde keyifli bir yürüyüş yapabilir,
# Günü Assos Antik Kenti’ndeki Athena Tapınağı’nda günbatımı ile sonlandırabilir.
#Gece ise yemeğinizi antik limanda güzel bir balık ile kombinliyebilirsiniz.
Assos’tan kısaca bahsedecek olursak; Midilli Adası manzaralı görüntüsü, şehrin en yüksek noktasında bulunan Athena tapınağı ile benzerine çok rastlanması mümkün olmayan bir manzarası ile büyülemektedir.
Assos Antik Kenti ise tepede Behram Köyü ile deniz kıyısındaki liman arasında yer almaktadır. Dönemin şehirleri Kebren ve Antigonia ile komşu kent zamanının önemli ticaret yollarının üzerinde olması ile büyümüş.
Aşağıda Gouffier tarafından resmedilmiş 1809 olarak tarihlenen bir Assos çizimi var. Agorayı, tapınağı ve tiyatroyu deniz tarafından çok güzel bir şeklinde canlandırmış.
Yukarıdaki çizimi yapan GOUFFIER için bir kaç cümle kurmakta fayda var. Avrupalıların ülkemizdeki antik dünyaya ilgileri çok fazlaydı. Bu kişilerden biri de Fransız asıllı asilzade gezgin ve diplomat Marie-Gabriel-Florent-Auguste kont Choiseul-Gouffier (1752-1817)’dir. Paris’te doğan diplomat 24 yaşında ilk seferine çıkar ve antik harabelerin resimlerini çizerek yaşam biçimlerini kayıt eder. 1784 yılında XVI. Louis tarafından İstanbul’a Fransa elçisi olarak atanır. Fransa’daki evini dahi tapınak mimarisi ile yaptıran Gouffier, Le Voyage du jeune Anacharsis en Grèce adlı ünlü tarihî eserini yayımlamıştır. 3 ciltlik toparladığı eserinde koca bir ekip kurup çok sayıda arkeolojik eserin elde edilmesi, paketlenmesi ve taşınması için sayısız seferler düzenledi. Koleksiyonu Louvre müzesi ve özel koleksiyonculara satıldı.
Eserlerinin 2. cildi İzmir, Bergama, Assos, Samothraki (Semadirek) ve Truva ile tamamlanmakta iken Üçüncü cilt Alexandria Troas, Truva, Bozcaada (Tenedos), ve Çanakkale Boğazındaki Madytos (Eceabat), Abydos, Sestos, Gelibolu (Kallipolis), Lapseki (Lampsakos) antik kentlerini tanımlar.
Assos Ulaşımı, Assos Nerede ?
Assos’a Çanakkale – Edremit karayolu üzerinden Ayvacık üzerinden Assos tabelalarını izleyerek kolayca ulaşabilirsiniz. Ayvacık sonrası karayolunun dar ve virajlı olduğunu söylemekte fayda var. Google Haritalar Konumu
Behram Köyü
Behram Köyü, Assos’un varlığı nedeni ile turistik bir hale bürünmüş. Şans belkide bu olsa gerek Afrodisias gibi antik kentlerde yerleşimler antik kent içinde değil dışında kalmış. Bu da bir nevi bölgenin korunmasını sağladığını söyleyebiliriz. Köy girişinde göreceğiniz heykel Aristo’ya aittir. Aristo’nun kente gelip matematik ve felsefe derslerinden oluşan bir okul açması kentin zamanında popülaritesini arttırmış. Her ne kendini bilmez cahil kişiler tarafından saldırıya uğrasa da yerinde hala duruyor.
Artık müze kartınızın olmadığını düşünmek istemiyoruz, karta giriş ücretsiz. Kente giriş birkaç noktadan yapılıyor, Eğer tapınağı görmek isterseniz giriş Behram kale Köyü’nün içinden yapılıyor. Hemen köy girişinde muhtarlığın işlettiği bir otopark var. 5 TRY karşılığında park edebilirsiniz. Sakın Akropole kadar araba ile ilerlemeye çalışmayın.
Köyden geçerken birçok irili ufaklı standda köylülerin el emeği yaptıkları ürünleri göreceksiniz. Sıcak bir yaz gününde iseniz nefes kesen yokuşta mutlaka yol üstündeki cafe-restoranlardan birine kendinizi atacaksınız. Biz direkt köy kahvesinde soluklanmıştık. Yolun sonunda Tapınak girişini ve Camiyi görüyor olacaksınız.
Diğer girişler ise nekropol ve tiyatro tarafından. Tapınak ile kentin diğer noktaları arasında bağlantı bulunmuyor. Önerimiz önce tapınağı görmeniz şeklinde. Sonra nekropol tarafındaki kapıdan kent merkezine ulaşabilirsiniz. Bir diğer giriş ise limanı takip eden yol üstündeki tiyatro kapısıdır. Denize doğru bir eğim olduğu düşünülürse bu kapıdan giriş yapmak çok daha zor olacaktır.
Assos’ta Nerede Kalınır?
Assos halihazırda küçük bir yer, kalınacak yer ise Assos Antik liman bölgesine ağırlıkla konuşlanmış olarak görünüyor. Ziyaret ettiğimiz dönemde bol miktarda cırcır böceklerinin sesini duymaktan kulaklarda çınlama yaratsada Assos’ta huzur bulacaksınız.
Aşağıda Assos çevresinde otellerin haritasını bulabilirsiniz. Resme tıklayıp otel müsaitliği ve fiyatlarını görebilirisiniz. Agoda seyahat uygulamasından güvenle rezervasyon yaptırabilirsiniz. Sıklıkla bizde kullanmaktayız.
Assos Tarihi
Assos M.Ö. Aioller tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Kent Aioller’in Midilli ve Edremit bölgesinde kurduğu 12 kentten birini oluşturur. MÖ. 560-546’da Lidya egemenliği varolurken, kente ilişkin bilinen en eski kanıt M.Ö. 479-450 olarak tarihlenen sikkelerdir.
Burada Assos’un Delos Birliği’ne üye olduğunu belirtmek lazım. Delos (M.Ö. 478) Yunan Kentlerinin Pers egemenliğine karşı koymak için oluşturdukları birlik olup kentin adı ilgili vergi listelerinde görülmüştür. M.Ö. 350 yılında ise Hermias dönemi başlar ki bu önemlidir, bu dönemde Aristoteles şehre davet edilmiştir. M.Ö. 347’de kentte bir akademi kurmuştur.
M.Ö. 334 yılında İskender, ardından M.Ö. 241’de Bergama ve M.Ö 133 yılında ise miras yoluyla Roma egemenliği başlar.Roma hiç savaşmadan Bergama Krallığı’na ait kentleri bağış olarak devir almıştır. Bizans Egemenliği Hüzdavendigar Murat’ın bölgeyi ele geçirmesine kadar kadar sürerken sonrasında Osmanlı egemenliği başlar.
Assos Plajları
Bu bölge plaj ve denize girilecek yerler açısından çok alternatif maalesef sunmuyor. Yakınlarında yer alan Kadırga Plajı ile Antik Liman Plajı‘nda denize girebilirsiniz. Zaten Antik Kent koruma amacı ile Sarp bir tepeye yapılmıştır. Belgenin batısında ise pekte yakın olmayan Sivrice, Yeşil ve Koruoba plajları var. Antik Liman Plajı’nda denize girmek isterseniz denize sıfır olan otelleri tercih ediniz.
Assos Antik Kenti, Assos Gezilecek Yerler
Assos’a köyün içinden giriş yaptığınızda hemen sol tarafınıza dikkat edin bir cami gözünüze çarpacak. Murat Hüdavendigar Cami 14. yüzyıl yapısı olarak bölgede bulunuyor. Turunuza burdan başlarken cami kapısı üstündeki yazılara dikkat edin. Antik kentin cami yapımına malzeme olduğunu göreceksiniz.
Assos Athena Tapınağı
Kentin en önemli yapısını Athena Tapınağı oluşturuyor. Kentin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı -ki denizden yüksekliği 236 metreyi bulur- şehrin koruyucusu Zeus’un kızı ve 12 Olimpos Tanrısından biri olan Athena adına yapılmış.
Burada Athena’dan bahsetmek gerektiğini biraz düşünüyoruz. Tapınak Akropol denilen yüksek bir tepede ( akro yüksek pol şehir anlamına gelir) inşa edilmiştir. Şehrin koruyucusu olarak ilan edilen Zeus’un alnından doğma ve annesi olmayan tanrıçadır. Şehri ele geçirmek isteyen düşmanlar Athena tapınağını görünce bir çekinme yaratmış, bir tanrıyı karşılarında göreceklerini umanlar vazgeçmişlerdir.
Tapınak Anadolu’daki en eski ve tek dor tapınak olarak karşımıza çıkmaktadır.Esasen Dor tipi tapınak Anadolu’daki tipik tapınaklardan farklı olarak daha sade olarak tasarlanmıştır. Tapınak ve şehirdeki diğer taşlar bölgede bulunan Andezit taşı kullanılarak yapılmıştır. Diğer kentlerde ise ağırlıklı olarak mermer kullanımlarını görürüz. MÖ 540 yılında inşa edilen tapınağın sıra sütunlar ile çevrilmiş ( 6 yatay ve 13 dikey sütun) ön oda ve kutsal oda olmak üzere 2 bölümü bulunur. 12. ve 13 yüzyıllarda Bizans döneminde ise Akropol bir sur ile çevrilmiştir.
Şuan daki görüntüsü ile sadece güzel bir günbatımı manzarası sunan tapınağın parçaları da kent gibi talan edilmiş durumda. 1838’de Amerikan Arkeoloji Ensitüsü tarafından yapılan kazı çalışmaları neticesinde kentin Athena Heykeli dahil bir çok şey götürülmüş. Blokların bir bölümü Boston Fine Art Müzesinde, Paris Louvre müzesinde sergilenir iken nasıl oldu ise bir kısmı da İstanbul arkeoloji müzelerinde sergilenmektedir.
Tapınak çok yükseklerden Midilli’ye nazır güzel bir manzara sunuyor. Aşağıdaki fotoğrafta Antik limanı’nın ne kadar küçük kaldığını görebilirsiniz.
Assos Kent Surları
Kent surları kenti çepeçevre saran ve günümüzde bir kısmını görebileceğimiz 3200 metre uzunluğunda ve 20 metre yükseklikten oluşur.
Burada iki farklı zamana tarihlenen surlar bulunmaktadır.Tapınağı çevreleyen ve bir kale gibi kullanılmış olan Bizans surları ve Kenti tamamen çevreleyen Antik Kent Surları.
Burada kısaca Charles TEXIER (1802-1871) isminden bahsetmek lazım. Fransız mimar arkeolog ve gezgin Teixer Fransa hükümetnin görevlendirmesi ile Anadolu’ya gelir. 1833 ve 1843 yılında Anadolu’yu baştan başa gezen arkeolog, başta Hititlerin başkenti Hattuşaş ve tapınağı Yazılıkaya’yı bulmuş, önemli şehirlerin ve anıtların çizimlerini yapmış, gravürlerle durumlarını tespit etmiştir. Teixer’in 239 gravürden oluşan çalışması Ali Suat Bey tarafından tercüme edilmiştir. Yukarıdaki çalışma bu eserlerden biridir.
Fransa’nın Anadolu ilgisini ve Paris Louvre’de sergilenen Assos eserleri de bu çalışmalarının boş olmadığının kanıtı olsa gerek. Yani Fransızlar olmayan tarihi buradan alıp ülkelerinde sergilemekteler.
Assos Nekropol
Kentin limana inen karayolu üzerinde kent duvarlarının önünde yer alır. Buradaki kapıdan kentin içine girilmektedir. Nekropol (nekro : ölüler, pol : şehir) antik dilde mezarlık anlamına gelir ve çeşitli ölü gömme adetleri ile defin işlemleri yapılır imiş.
Bu adetlerde kremasyon tekniğinin oldukça sık kullanıldığı yapılan kazılarda anlaşılmıştır. Kremasyon bir ölü yakma tekniğidir. Küller pithos ( küp)’lara konulup mezarlara yerleştirilmiştir. Sonraki dönemlerde lahit mezarlarda kullanılmıştır.
Maalesef ki burada da kaçak kazı yapan define avcılarının elinden kurtulamayan ve çalınan bir çok eser olmuştur.
Assos Tiyatro
Kentin güney yamacına kurulmuştur. Yaklaşık 2500 kişilik kapasiteye sahiptir. Tüm antik kentlerin kaderi onun da başına gelmiş ve bir deprem sonucunda yıkılmıştır. Sonraki dönemlerde taş ocağı olma görevini üstlenmiş tiyatro yapılan restorasyon çalışmaları ile ayağa kaldırılmaya çalışılmıştır.
Assos Agora
Tiyatronun hemen kuzeyinde yer alır. Daha çok toplanma ve ticari alışverişlerin gerçekleştiği agoralar antik kentlerin en hareketli yerleri olarak bilinir.
Agora’nın her iki yanında üstü kapalı sütunlu galerilerin olduğu Stoalar bulunmaktadır. Agora’nın doğu tarafında ise kentin meclis binası (bauleuterion) bulunur. Doğu tarafında ise spor eğitimi için inşa edilmiş gymnasionun kalıntıları bulunur.
Assos Antik Liman
Son olarak ise kentin deniz kıyısında yer alan liman ve kalıntılarından söz etmek istiyorum. Behram Köy yolunun denize uzanan ve sonlanan yolda yer alan liman gözde bir konaklama ile deniz turizmini bölgeye kazandırmış. Limanın hemen kıyısında Assos otelleri, kafeleri ve pansiyonları sıralanmakta. Denize girmek için çok güzel bir plajı olmadığını söylemek gerek bölgedeki otellerin iskelelerinden ancak denize girilebiliyor. Özellikle taş otel ve evlerin olduğu küçük sokaklar harika fotoğraflar çekmek için sizi davet ediyor.
Bölgeye ulaştığınızda Kervansaray Otelini geçtiğinizde özel bir otopark mevcut. Aracınızı buraya park edebilirsiniz. Yalnız Assos’un dar ve dik yollarında araç kullanmak hiç kolay değil.
Burada yer alan oteller sessizlik ve güzellikleri ile konaklamak için ideal olsa da fiyat yönünden çok bir fırsat sunmuyor maalesef. Biz birkaç saatimizi burda harcadıktan sonra Kazdağlar ve köylerini keşfetmek için yola koyulmuştuk. Bölgeye yakın olan Küçükkuyu mevkii konum ve fiyatlar bakımından daha bir uygun olduğunu belirtelim. Bölgedeki gezi planlarına eklemek için Çanakkale Gezi Notlarımıza bakmanızı tavsiye ederiz.
CengizSelcuk.com’ u Takip Edin :
Abonelik Formu :